Son dönemlerde ülkemizde yaşanan dolandırıcılık vakaları arasında dikkat çeken bir olay, FETÖ’nün yalanları ile örülmüş bir şemanın ardında gizleniyordu. Devletin ve toplumun gözü önünde gelişen bu olay, milyonlarca liralık vurgun ile sonuçlandı. Zamana yayılan bu dolandırıcılık hikayesinin detayları, okuyucuları hem şaşkına çeviriyor hem de dolandırıcılığın ne denli insani değerleri etkilediğini gözler önüne seriyor.
Bu çarpıcı dolandırıcılık hikâyesi, adını midelerimizi bulandıran FETÖ kelimesi ile başlıyor. İddialara göre bir grup dolandırıcı, kendilerini FETÖ ile savaşan kahramanlar olarak tanıtmış ve bu yolla vatandaşları manipüle etmiştir. FETÖ ile mücadele eden pek çok insanın, bu haklı mücadeleye destek olmak amacıyla ne denli duyarlı olduğu malum. Dolandırıcılar, bu duyarlılığı çok iyi kullanarak, insanların yardım etmek için kapılarını açmalarını sağlamıştır.
İlk olarak sosyal medya üzerinden başlayan bu dolandırıcılık hikayesinde, kendilerini “devletten gelen görevli” olarak tanıtan bazı kişiler, insanları ikna etmeyi başardı. Özellikle FETÖ ile mücadele eden kişilere yardım etmeleri gerektiğini ve bunun için para topladıklarını ifade ettiler. Kimi insanlar, inandıkları bu saik nedeniyle, büyük miktarlarda paralar bağışladılar. Bazı kişiler, bu dolandırıcılığın çok daha derinlere gittiğini ve çetelerin, insanları nasıl tehdit ettiklerini hala anlayamamış durumda.
İlk başta bu dolandırıcılık olaylarından yalnızca birkaçını duyan toplum, zamanla olayların büyüdüğünü fark etti. Yüzlerce insan, aynı yöntemlerle dolandırılmış ve toplamda milyonlarca lira kayba uğramıştı. Yine bu süreçte çeşitli dernek ve kuruluşlar üzerinden yapılan yardımların sanki gerçekmiş gibi gösterilmesi, dolandırıcıların işini kolaylaştırdı. Arka planda yürütülen soruşturmalar, dolandırıcılık çetesinin birden fazla şehirde faaliyet gösterdiğini, çeşitli isimler altında insanları kendilerine inandırarak, paralarını topladığını ortaya koydu.
Adaletin tecelli etmesi adına başlatılan operasyonlar, dolandırıcılığın boyutlarını daha da net bir şekilde gözler önüne serdi. Araştırmalar sonucunda, FETÖ yalanı ile başlayan bu vurgunun, nasıl bir organize suç haline dönüştüğü hakkında bilgilere ulaşıldı. Dolandırıcılardan birçoğu, insanlara gönderdikleri mesajlarla kendilerini devlet temsilcisi olarak tanıtırken, gerçekte bu yalan iddialarını sürdürebilmek için ne kadar düşük seviyelere düştükleri gözler önüne serildi.
Dolandırıcılık olaylarına kurban giden insanların yaşadığı maddi ve manevi kayıplar, sürdürülen kampanya ile birlikte daha da derinleşti. Çoğu kişi, binlerce lira vermenin pişmanlığı içinde yaşarken; dolandırıcıların yakalanması ve adaletin tecelli etmesi için savaş vermeye devam ediyor. Bu süreçte, sosyal medyanın da etkisi yadsınamaz. İnsanların birbirine yardım etme konusunda daha dikkatli olması gerektiği gerçeği, yaşanan bu olaylar sayesinde toplumda bir farkındalık oluşturdu.
Son olarak, FETÖ ve benzeri yapılar üzerinden dolandırıcılığın ne gibi sonuçlar doğurabileceği üzerine farkındalık yaratmak, bireylerin kendi bölgesel ve sosyal dayanışmalarında daha fazla dikkatli olmaları gerektiğini de hatırlatıyor. Bir topluluk olarak bu tür dolandırıcılara karşı nasıl savunma mekanizmaları geliştirebileceğimiz de büyük önem taşıyor. Çünkü bir daha böyle olaylarla karşılaşmamak için, eksik kaldığımız alanları tespit edip, bilinçli bir toplum olmayı başarmalıyız.
Ülkemizde binlerce kişi benzer dolandırıcılığa maruz kalırken, bu olayın ışığında diğer vatandaşa düşen görevler de bulunmakta. Şimdi, bu dolandırıcılık hikayesi ile ilgili daha fazla bilgi edinmek ve farkındalık kazanmak için hiç vakit kaybetmeden haberdar olmalısınız.