Ramazan ayının geldiği müjdeleyen gelenekler, toplumların kültürel zenginliklerini yansıtırken, Bilecik’te yaşayan bir hayırseverin 30 yıldır sürdürdüğü ramazan topu geleneği, bu kültürel mirasın en güzel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Ramazan ayının manevi atmosferine renk katmak amacıyla gerçekleştirilen bu gelenek, hem çocukların yüzünü güldürüyor hem de büyüklerin hüzünlü anılarını canlandırıyor. Peki, bu geleneği sürdüren hayırsever kim ve bu gelenek neden bu kadar önemli?
Ramazan ayında özellikle iftar ve sahur saatlerinde patlatılan toplar, kökeni Osmanlı dönemine kadar uzanan bir gelenektir. Bu gelenek, Müslümanların sahur vaktini ve iftar zamanını belirtmek amacıyla ortaya çıkmıştır. Bilecik’te ise bu geleneği 30 yıldır sürdüren bir hayırsever var: Ali Yılmaz. Yılmaz, her Ramazan ayında, Bilecik’in farklı noktalarından geleneksel topu patlatarak halkın iftar vaktini haberdar ediyor. Yıllar geçtikçe sadece bir zaman işareti olmanın ötesine geçip, toplumun bireyleri arasında bir bağ kuran bu uygulama, minik kalplerin heyecanla dolmasına sebep oluyor.
30 yıl önce bu geleneği sürdürmeyi karar veren Ali Yılmaz, zamanla bölgenin sembollerinden biri haline geldi. Geçmişte babasıyla birlikte bu etkinliği gerçekleştirdiğini anlatan Yılmaz, “Bu geleneği yaşatmak için hiçbir ücret talep etmiyorum, çünkü bu benim ve ailem için bir görev” diyor. Ali Yılmaz, her yıl Ramazan ayı boyunca, yerel esnaftan elde edilen desteklerle malzemeleri temin ediyor ve geleneksel topları patlatmaya devam ediyor.
Ramazan ayının manevi atmosferinin, aile bağlarını ve komşuluk ilişkilerini güçlendirdiği düşünülürse, Yılmaz’ın bu çabası sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda toplumu bir araya getiren bir unsur olarak değerlendirilebilir. Yılmaz, topları patlatırken sadece ses çıkartmakla kalmayıp, bu vesile ile Ramazan menüsünün hazırlanmasına ve iftar sofralarının kurulumunda da insanları motive ediyor; birçok kişi Yılmaz’ın etkinliğine katılmak için o saati iple çekiyor.
Ramazan topu geleneği, sadece sesli bir mücadele değil, aynı zamanda Bilecik halkının birlikteliğini ve paylaşımını simgeliyor. Her akşam çocukların heyecanla bir araya toplandığı bu etkinlik, özellikle genç neslin bu geleneği tanıması ve yaşatması adına büyük bir fırsat sunuyor. Yıldan yıla artan ilgi, bu geleneğin ne denli köklü ve önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Ayrıca, Yılmaz'ın küçük bir köyde başlattığı bu geleneğin, zamanla şehrin diğer bölgelerine de yayılarak büyük bir etkinliğe dönüşmesi ve insanları bir araya getirmesi dikkat çekiyor. Bilecik belediyesinin de destek verdiği etkinlik, çeşitli organizasyonlar tarafından da takdirle karşılanıyor. Ramazan ayı boyunca her akşam belirli bir saatte patlatılan toplar, Bilecik'in sembollerinden biri haline geldi ve ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor.
Sonuç olarak, Ali Yılmaz’ın 30 yıl boyunca sürdürdüğü bu gelenek, sadece bir etkinlik olarak değil, aynı zamanda Bilecik’in kültürel kimliğinin bir parçası olarak büyük bir öneme sahip. Bugünün teknolojik dünyasında kaybolmaya yüz tutan geleneklerin bir nebze yaşatılmasına vesile olan bu tür çabalar, sosyal dayanışma ve toplumsal bağların güçlenmesi adına da büyük bir değer taşıyor. Ali Yılmaz ve benzeri hayırseverler, sadece toplumu bağlamakla kalmıyor, aynı zamanda geçmişle gelecek arasında bir köprü kurma görevini de üstleniyorlar.
Bilecik’teki ramazan topu geleneğinin bu özel hali, kültürel mirasın yaşatılmasında bir örnek teşkil ederken, her yıl yeni nesillere aktarılması gereken değerleri de temsil ediyor. Ali Yılmaz’ın özverili çalışmaları, gelecekte de bu geleneğin devam etmesini sağlamak ve her Ramazan ayında sevinçle beklenen bir ritüel haline gelmek için ışığını taşımaya devam edecek.