Ağrı’da beklenmedik bir şekilde etkili olan şiddetli yağışlar, derelerin taşmasına ve ardından bir sel felaketine yol açtı. Akşam saatlerinde başlayan yoğun yağış ile birlikte, özellikle şehir merkezi ve çevresindeki bazı mahallelerde ciddi su baskınları yaşandı. Bu durum, bölgedeki vatandaşları can ve mal kaybı açısından endişelendirdi. Resmi kaynaklar, selin ardından en az 15 evin su altında kaldığını ve çok sayıda aracın kullanılamaz hale geldiğini bildirdi.
Bu ani sel felaketinin sebebi, Ağrı'nın doğal yapısının yanı sıra aşırı yağış miktarı olarak öne çıkıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, bölge için sarı alarm vermişti ve beklenen yağışların şiddeti tahminlerden çok daha fazla oldu. Özellikle Çeşme, Kumbet ve Dörtyol mahalleleri, etkisi altında kaldıkları sel felaketi nedeniyle zor anlar yaşadı. Derenin taşmasının sonucunda, sular bir anda mahallelerin içine dolarak, birçok evin zemin katını tamamen su bastı. Bu durum, korku dolu anların yaşanmasına neden oldu.
Ağrı Belediyesi ve AFAD ekipleri, derhal harekete geçerek selden etkilenen bölgelerde yardım çalışmalarına başladı. Mahallelerde yaşanan su baskınları, ekiplerin seferber edilmesini gerektirdi. Ekipler, evlerde mahsur kalan vatandaşları kurtarmak için hızlı bir şekilde müdahale etti. Bazı aileler, üst katlara çıkarak güvenli bir yerde beklemek zorunda kaldı. Kurtarma çalışmaları gece yarısına kadar devam etti ve birçok vatandaş, ekiplerin yardımıyla güvenli alanlara ulaştırıldı.
Sel felaketiyle birlikte, bölgedeki yaşam koşulları ciddi bir şekilde olumsuz etkilendi. Su baskınları, sadece evlere değil, aynı zamanda işyerlerine de büyük zararlar verdi. Yerel esnaf, sel felaketi sonrası işlerinin durmasına ve maddi kayıplara uğramasına neden olduğu için endişeli. Birçok işletme su altında kalırken, geçmişte benzer felaketler yaşayan bazı esnaflar, hayatlarının bir daha asla eskisi gibi olmayacağını düşünmekte.
Bölge halkı, hatıralarının su altında kalmasını istemiyor. Selin ardından, restore edilmesi gereken evler ve işyerleri için önümüzdeki günlerde ağrılı bir mücadele başlayacak. İlgili kurumların belirli yardımlar sunacağını bildiren yetkililer, “Herhangi bir vatandaşımızın mağdur olmasını istemiyoruz. Gereken her şey yapılacak.” teminatını verdiler.
Uzmanlar, bu tür hava olaylarının gelecekte daha sık yaşanabileceğini ve bunun için bölge altyapısının güçlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Kanalların ve derelerin ıslah ofisi tarafından düzenli olarak kontrol edilmesi, özellikle yağmur sezonunda bu tür doğal afetlerin önlenmesi açısından oldukça önemli. Ayrıca, bölge halkının da meteorolojik uyarıları dikkate alması ve acil durum planları yapması gerektiği vurgulandı.
Ağrı'daki sel olayları, sadece bir anlık bir felaket olarak kalmayacak; aynı zamanda insanları ve kurumları dayanışmaya, yardım etmeye ve hazırlık yapmaya yönlendirecekbir tecrübe kazandıracak. Sel felaketinin açtığı yaraların sarılması, hem halkın hem de yetkililerin iş birliği ile mümkün olacak. Gelecek aylarda, Ağrı'nın bu tür doğal afetlere karşı hazırlıklarını güçlendirmesine yönelik adımlar atılması bekleniyor. Sel felaketi sonrası yaşananlar, tüm Türkiye için bir ders niteliği taşıyor ve iklim değişikliği ile mücadele konusunda daha fazla farkındalığı artırmayı amaçlıyor.
Sonuç olarak, Ağrı'da yaşanan bu sel felaketi, doğanın güçlerinin ne kadar etkileyici olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Halkın, yetkililerin ve kuruluşların iş birliği içerisinde çalışarak bu gibi felaketlere karşı daha dayanıklı hale gelmesi gerektiği açıkça ortada. Umut ediyoruz ki, bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve vatandaşlar güvenli bir ortamda yaşamaya devam edebilir.